24 Mayıs 2023 Çarşamba

Kadir Bal | NEYMİŞ


1) 

Bırakınca ellerimi sevgilim,
Bir pazar yerinde.
O gün yaşlandım.

Burada herkesin bir adı var.
Senin dediler bir adın var mı?
Adım yükümdür dedim
Adının s ı r r ı nedir dediler!
Zembildir dedim; çıktım yola.

Bana bir s ı r verenler
Beni de bir s ı r r a verdiler.
S ı r, topla dedi.
Topla kendini olmaz böyle

O gündür bugündür topluyorum kendimi.
Sesimi ve ellerimi
ve bende kalan yüzünü…
tekrar
tekrar
tekrar
topluyorum.


2)

Oldum mu artık ben?

Baktım olmamışım hala
Gittim ölümün kapısına
Oturdum;

Dedim; ben, uyumsuzlarla yaşıyorum
Ve vatansızlarla.
Dedim; ben yükümün de yüküyüm.
Beni alın benden!
Sevgilime verin;

Sana dediler
Önce ölümü vereceğiz!
Say nefesini...
S a y.

Aldığın her nefes senin
Verdiğin her nefes sevgilinin olsun mu?

Olsun dedim!


3)

Nefes diye gittim gözlerimi sürdüm bir atın yelesine
Nefes diye gittim ellerimi sürdüm ateşe
Nefes diye gittim; kalabalıklara
sordum; her gün nasıl uyanıyorsunuz?
Her gün ama her gün ne için yemin ediyorsunuz?

Ey ölülerini ölülerine gömen ölüler
Söyleyin mezarlarınız başında siyahlar giyip
Gidenlere mi yoksa kalanlara mı ağlıyorsunuz?
Söyleyin hangi yasaya
Hangi erdeme güveniyorsunuz?
Sizi sizden koruyan da ne?
Bu hız deryasında sizi yavaşlatan
Sizi böyle oradan oraya koşturan da ne?


4)

Çağırdılar beni
Aldığın da verdiğin de gayrı, sevgilinin olsun;
Alışverişin olmadığı bir pazar yeri var, gelir misin dediler
Gelirim dedim; kırdım tespihi.
D a ğ ı l d ı m.
Taşlayanların, taşlananların ve taşların kalbini verdiler bana.
Her su akar; yatağını bozar!
Ettiğini bulur bulan, bulursa...
Sen su ol; çarpa çarpa vuran, taşlara

Ey bir pazar yerinde ellerimi bırakan sevgilim
Bak ben de bıraktım
içi taş dolu zembilime ellerimi;


5)

Aynalara kül süren bir kadındı benim sevgilim!
Saçlarını yıkardı ateşle.
O öğretmişti bana yankımı.

Nasıl da kırgındım kendime
Nasıl da rüyalarımda gülüşleri...

Kurtuldum işte yüzümden
Kurtuldum dilimden!
Duymaktan, anlamaktan ve ağlamaktan kurtuldum!

Elem de neymiş?
Hatırladıkça hatırladıkça ve hatırladıkça seni
Zifir içmek de neymiş?
Her sabah her sabah ve her sabah
Çevirip yüzümü güneşe kısık bakışlarla
Ayağının tozuna bulanayım diye
y a s tütmek de neymiş?

Bunca dirinin arasında cesedimi
Bunca ölünün arasında dirimi gezdirmek neymiş?

Hayy’dan gelen Hu’ya gidermiş ya!
Ben Hayy’dan harra gittim.
Ya Hu!
Yanarak donmak da neymiş?

6)

sevgilim...

sazlıktan koparılanlar misali
Meğer ayrılığımız N e y m i ş!


10.04.2023
04:32
Üsküdar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder