14 Haziran 2023 Çarşamba

Aylin Özer | SU

 Çok yorgunum. Ülkem kadar çok! Suyun altında eriyip gitmek istiyorum. Gider borusundan geçip,

Mariana Çukurunun dibine kadar inmek, çok bilinmeyenli çukurun hiç bilinemeyeni olabilmek..
Alfabeye ×’den sonra yeni bir bilinmeyen eklenmeli..O da?
Su! Eşsiz bir ritim. Çok sevdiğim ve sözlerini bilmediğim bir şarkı. Bedenim bu melodiye tutsak.
Hatırlamak istemiyorum şarkının sözlerini ve verdiği sözleri. Geçmişi ve gözlerini de... Gözlerimin
ışığını usulca kapadım. Zamanın tik-takları omurgalarıma tek tek dokunuyor. Saniyeler sonra küvette
biriken su ayaklarımı gıdıklamaya başlıyor. Çoraplarım iyice ağırlaşıyor. Tutup çıkarmaya gücüm yok.
Dedim ya, ülkem kadar yorgunum... Sabun sa-de—ce var. Uzanıp almıyorum. Anılarım gibi.Biri
bilinçaltımda, diğeri lifin. İkisi de arınmam için gereksiz. Çünkü ben kirli değilim. Yalnızca yorgunum.
Suyu avuçlarıma dolduruyorum. Sürekli sürekli sürekli çeşmenin altında ellerim. Obsesif ya da psikoz hastası mıyım? Ama ellerimi göremiyorum. Sudan daha berrak olan bir şey görülebilir mi?
Üzerimdeki siyah elbisenin rengi yavaş yavaş solmaya başlıyor. Rengi her saniye biraz daha fazla griye dönüşüyor beyaz çoraplarımın. Çocukken annemin çoraptan yaptığı kuklalar geliyor aklıma. Şişman ve siyah kafalı kuklalar...Saçlarını annemle beraber yapmıştık Aşçı Tom’un siyah orlondan. Nerede acaba şimdi Tom Amca? O da babam gibi... Su çok güzel! Ilık ılık kanımı öpüyor. Ah hiçliğin müziği çok güzel! Sanki şarkımın sesini... Küvet önce pembe, sonra al bir renge dönüşüyor artık. Oysaki üzerimde kırmızı hiçbir şey yok! Çok uykum var! Bir koala gibi hissediyorum kendimi. Yorgun , uyuşuk ve tembel...
Okaliptusum su! Tüm ömrümü bu küvette bitiriyorum. Ülkem kadar yorgunum...Ülkem; her
yerim kadar kanlı. Ben su kadar ölü. Su; akıp giden zaman kadar soğuk...Donuyorum ama artık
hissetmiyorum. Su hiçlik, hiçlik su.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder